"Bırakın yavaş yavaş gözden yitsin; daha koyu, ilerledikçe daha koyu.
İşte burası bir yaratığın gizlendiği yer olabilir:
Ufak bir tavşanın yaşayabileceği, karanlık ve sessiz bir köşe…"
Bob Ross
I. Vakıa
elbet sıkıl-
ağzını boyayan topraksı bir kan
dizi
öbek öbek sıyrık papaz ölü.
not kağıtları tıkıştırılan cepleri
dolu bir pantolon askısı-gergin bir
yay uzamı
boyunca koca bir küre
ne büyük bir küre.
(sokak satıcıları, simitçiler, kapı
ağzı dedikodu esnafı)
şiir yazamayan eksik bir halk.
-manastırlar kapandığında terk
etmişti
papaz efendi,
babadan köşkünü;
kapısında bir birinci cumhuriyet
zinciri asılıdır-
bütün elleri tutun be canım!
her yanından sarkan organlı bu
beden
biraz da iletişimsizlikten ölür.
[bavulu kapalı bir kutu…]
kapalı bir kutu gibi bir bavula
içrek kaç sinek kaydı
papaz efendi tıraşı kaçırdı
yokluğu boyunca çalışan bir
berber çırağı:
şimdi asla bilemeyecek
yüzüstü yatan bir hristiyan olmak
ne demektir.
II. Fenomenoloji
bir mutfak kurusu
tahta dolapları kurcalar durur mu
hala,
yıkıntı bir çocukluğun silik
anıları arasında?
anneanne,
yüzüstü yatan bir ermeni ölmek
ne demektir,
ikinci cumhuriyetin müslüman
tokikondularında?
28 Temmuz '12