“biz hepimiz, kabilelerle, bitkilerle
ve hayvanlarla dolu birer çölüz.”
Gilles Deleuze
şimdi burada duruyorum
yorgunluk, tadına baktığım bütün bu çiğ-
şimdi burada duruyorum
dururken metrelerce-nanometrik yürümeyi öğrendim.
yağmur olukları, bir küçük kedi ıslak
tüyleri siyah-sarı
bazen burada durup bakıyorum: bütün yollar bitişir
[sarılık çocukları,
kabakulak mikrobu, doktor elbiseli adamlar
biz hepimiz aşıya
giden küçük evcil hayvanlarız, beyaz elbiseler vardır
bütün koridorlar kara]
bazen sağ elimi kesiyorum,
çıkartıp aynayı çakmak için
bütün bu hüzünlü küçük kışlar.
babamın ferdi tayfur bıyıkları
var,
televizyon sadece kötü
şarkıları için yapılmış
üçüncü sınıf hüzünlü
filmler oynatıyor
bir otrivine burun
spreyi, mentollü düşüyor masadan.
sana bütün kollarımla geldim,
onlardan kurtulmak istiyorum.
bazı ayaklarımı karanlıkta bitiştirmeyi öğrendim;
“look my eyes just
holograms”.
her zaman görmek istediğinden çok daha parlak nesne-vardır.
bazı gözlerimi televizyon ekranı yaptım.
şimdi buradayım.
kapının arkasında hiçbitmeyecekmişgibigelen o tüketilmiş
günün kenarında
sana bütün kollarımla geldim;
bütün bu hüzünlü küçük kış.
11 Şubat 2013
Oğuz Karayemiş