2 Ağustos 2011 Salı

Erişilmez Bir Yıldıza Ağıt

d

ü

ş(ÜN) içeriği

kafanı kurcalayarak

uykusuzluğa kelepçeletmek için

ufacık avuçlarını

dizlerinin sürünmesini kaç rüyanda tattın?

kaç...

                         k

                         ı

                         r

                         ılgandın

kırmızı baktın karanlığa

öfken; gözlerinin alaca kaynağının altındaki dinmeyen sızın

ihaneti de yumuşacık o

                                  k

                                  ş

                                  adın; bir beceriksiz çocuğun

şiir defterindeki akrostiş

senin şeytani-tatlı sertliğin.

}belki de beslenme çantası düşüp

elması ve salçalı ekmeği yere saçıldığında

ötekiler ona gülmesiydi

daha uslu bir çocuk olabilirdi{

tanrın her zaman ummayı öğütler

k

o

r

k(!)

ulu düşlerin var senin

bombalı-kimsesizli-silah gürültülü-yeryüzü kızıla boyanmışlı

(bazen de güneş-en çok da batarken-denizi öyle boyar)-

tanrın her zaman sabrı sevdirir.


şimdi kim derdi ki

o eğreti sadeliğin içinde

kayıp giderken ellerinden

bir mahzun bakış daha,

sesleri birleştirerek kurduğun o savaş türküsü

boşlukta-öylece çınlayacaktır!?

adını taşlara kazı

tanrın her zaman iz bırakanı lanetler

öylece ölüp gitmemelisin yine de

en azından bir şair biliyor

nerede ve nasıl yaşadığını-

yıldızlarla örülü gök-

k

u

b

'ben'in içinde.

09 Nisan 11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder